Antik çağlarda Hermes’in tanrıların habercisi, yolcuların kılavuzu olduğuna inanılırdı. Zamanla batı okültizm felsefesinin de simgesi hâline gelmiştir.
Yunan mitolojisinde Hermes, Zeus ile Maia’nın oğludur. Yollara ve üzerinden geçen haberci, yolcu ve tüccarlara göz kulak olur. Antik Yunan’da Hermes’in heykelleri yoldan gelip geçenleri haydutlara karşı koruması için kavşaklara ve sokak köşelerine yerleştirilirdi. Hermes aynı zamanda hızın ve kurnazlığın da simgesidir. Hermes, iki yılan tarafından sarılmış kanatlı asanın yâni Kadüse’nin taşıyıcısıdır, bu onun hızını ve tanrılar arasındaki haberci misyonunu hatırlatır.
Hermes birçok görevi nedeniyle okültizmi yakından ilgilendirir: Tüm bilimlerin özellikle de yazı ve büyünün mucididir, tanrıların habercisi, ölümden sonra ruhların kılavuzudur. Bu özelliklerinden dolayı kendisine “üç kez bilgin” anlamına gelen “trismegiste” unvanı verilmiştir. Hermes Trismegistus, Batı’da büyücülüğün ve ezoterik geleneğin temelini oluşturan Emerald Tablet’in yazarı olarak kabul edilir. Yunan tanrısı HERMES ve Mısır tanrısı THOTH’un bir bileşimidir.