Eldiven, insan vücuduyla mükemmel bir uyum içinde bütünleşen nadir giyim eşyalarından biridir. Eli sembolize eder. El ise kavga ile ilişkilidir. Eskiden yere atılan eldiven bir meydan okuma hareketiydi ve düelloya davet anlamına gelirdi. Ortaçağ Avrupası’nda birini düelloya davet etmek için yüzüne demirden eldiven fırlatılırdı. Sonraları ise bu gelenek, rakibin ayağına doğru deri eldiven fırlatmak şeklinde değişmiştir. Eğer kendisine eldiven fırlatılan kişi düelloyu kabul ederse eldiveni yerden alırdı. Bu adet Fransa’da 19uncu yüzyıla kadar devam etti.
Eldivenin Katolik Kilisesi’nde dinsel bir çağrışımı da vardır. Temizliğin simgesi olarak görülen eldivenler, Papa’nın da katıldığı ayinler esnasında piskoposlar ve kardinaller tarafından kullanılırdı. Eldivenlerin rengi, kutlanan bayramın usulüne uygun olarak seçilirdi. Fakat bir ölünün ardından yapılan ayin esnasında kesinlikle eldiven takılmazdı.