Bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya yemin etmeye ant içmek denir. Ant içmek Anadolu’nun en eski uluslarında olduğu gibi İranlılarda, Araplarda, İskitlerde de vardı.
İskitler ant içerken ortaya şarap dolu bir kap koyarlardı. Sonra parmaklarını keserek, bu kabın içine kanlarını akıtırlardı. Kabın içine bir pala, mızrak, ok, balta gibi savaş araçlarının uçlarını daldırırlar, bunu yaptıktan sonra da kabın içindeki şaraptan birer yudum içerlerdi. Kalan şarabı da andiçme töreninde bulunan ileri gelenlere dağıtırlardı.
İslâmiyet’ten önce Araplarda da ant içme buna benzer şekilde yapılırdı. Anadolu’da kan kardeşliği denen tören de bu niteliktedir. Kan kardeşi olacakların birer damla kanı bir bardak şerbetin içine damlatılır, sonra kan kardeşi olacaklar o şerbeti bölüşerek içer; birbirine sarılır, öpüşürler. Buna kardeşlik denir.
Ant içmenin özünde biçimlenen görüşün anlamı şudur: kanla birlik sağlamak. Bütün eskiçağ dinlerinde kan, kutsaldır. Tanrılara saçılır, tapınaklarda belli bir yere dökülerek tanrılara sunulurdu. Kurban kanının kutsallığı bundan dolayıdır.
Kaynak: İsmet Zeki Eyuboğlu, “Bütün Yönleri ile Anadolu İnançları”