Eski Mısır’da doğada bulunan tüm varlıkların iki zıt kutbun (sempati-antipati) etkisi altında bulunduğu düşünülüyordu. Bu iki etki, iyilik ve kötülük gibi birbirlerine zıttılar. Bunlar arasında bir denge bulunması gerekiyordu. Hastalıklar bu dengenin olumsuz yönde bozulmasıyla çıkıyordu. Dengenin sağlanması ya da iyi tarafın ağır basması, sağlıklı olmayı sağlıyordu.
Zıtların birliği doğrultusundaki bu düşünce Eski Yunan filozofları tarafından da sevgi-nefret (philianeikos) kuramı şeklinde işlenmişti. Buna göre demir, mıknatıs taşının yanına yaklaştırıldığında taş, demirin kokusunu alır ve tıpkı sevenin sevdiğine yaptığı gibi onu kendisine çekerek sımsıkı tutardı.
Eski Mısır dininin kalıntılarından doğan akımlar Hermetizm, Yeni-Platonculuk ve Gnostisizm idi. Bunlardan Hermetizm’de gizemsel yan, Yeni- Platonculuk’ta düşünsel yan, Gnostisizm’de ise dinsel yan ağır basmaktaydı.