Masonluğun tarihi Süleyman Tapınağı’nda ustabaşı olan Hiram Abif’e dayanır. 1. Yüzyılda yaşamış tarihçi Flavius Josephus, Kral Süleyman’ın (Solomon) tapınağının yapılması ile ilgili şunları anlatmıştır: “Solomon, Tire’den adı Hiram olan bir sanatkâr getirir. Bu kişi bütün işlerde kabiliyetlidir, ama esas yeteneği altın, gümüş ve bronz işçiliğindedir… Hiram iki sütun inşa eder. Sütunların birini girişe sağa yerleştirir ve adına Jachin der, sola yerleştirdiği sütuna ise Boaz.”
Başka bir kaynakta Hiram hakkında şunlar anlatılır: “Kudüs’te Tanrı’nın Ebedi Tapınağı yedi yıl ve altı ay gibi kısa bir sürede Barış ve Mimarlık Prensi Süleyman tarafından, Tanrısal Yönlendirme vasıtasıyla, işçilerin alet sesleri olmadan başlamış ve bitirilmişti. Süleyman çok sayıda Mason ustasını ve dülgerini Kudüs’e yollayan Sur Kralı Hiram’a çok minnettardı. Ama asıl önemlisi, dünyadaki en hünerli Mason olan yoldaşı Hiram Abif’i göndermiş olmasıydı. Bilge Kral Süleyman, Kudüs Locasının büyük üstadıydı ve aydın Kral Hiram, Sur locasının büyük üstadıydı ve ilham içindeki Hiram Abif de işinin üstadıydı.”
Mason tarihçiler, Süleyman Tapınağı’nın tunç işleri tamamlandıktan sonra, Hiram’ın üç yardımcısı (Jubela, Jubelo ve Jubelum) tarafından öldürüldüğünü kabul eder. Bu olay Masonların üstad derecesine yükselme törenlerinde yeniden canlandırılır ve topluca bir kez daha yaşanır. Üstadlığa yükselecek olan kalfa, cinayet kurbanı Hiram’ın rolünü üstlenir.