Tılsım’ın sözlük anlamı, “doğaüstü işler yapabileceğine inanılan güç”tür. Bize Arapça’dan geçen bu sözcüğün kaynağı, Yunanca telesma’dır. Batı dillerine ise talisman şeklinde girmiştir.
Kültürümüzde tılsımın çeşitli anlamları vardır. İlki büyülerde kullanılan tılsımları ifade eder. Bunlar bir kağıda çizilmiş semboller ya da tılsımlı sözler diyebileceğimiz kelimelerdir. İkincisi ise define vb. gizli şeyleri bulmaya, kapalı kapıları açmaya yarayan sözdür. Ünlü masaldaki “açıl susam açıl” sözünü hatırlayın. Üçüncü anlamı da kadınların nazardan ve kötülüklerden korunmak için başlarına taktıkları metal süs eşyasıdır.
17. Yüzyılda yaşamış ünlü Türk âlimi Kâtib Çelebi’ye göre tılsım hazırlanırken tütsü ve buhur ile ortamın ruhaniyetinin artırılması gerekmektedir. İbn Hazm ise tılsımın Allah’ın izniyle meydana gelen tabii bir olay olduğunu, bundan dolayı da önlenmesinin mümkün olmadığını söylemiştir. Ayrıca basit bir tılsım formülü de vermiştir: ay akrep burcuna girdiğinde bir mühür üzerine akrep resmini kazıyıp üstünde taşıyan kişiyi akrep sokmaz.
Her iş için farklı bir tılsım kullanılırdı. Her tılsımın da farklı bir sembolü vardı. Bu semboller insanları koruduğuna veya uğur getirdiğine inanılan çeşitli objelerin üstüne çizilirdi. Tılsım için dayanaklı maddeler tercih edilirdi. Tılsım özelliği taşıyan nesneler çoğunlukla demirden yapılırdı. Çünkü metalin uhrevî âlemle, yaşadığımız dünyayı birbirinden ayırdığına inanılırdı. Bundan dolayı kemik ve tahta gibi çürüyüp bozulan nesneler tılsım yapımında pek kullanılmazdı.
Tılsım objeleri çeşitli şekillerde olurdu. Kağıt üzerine hazırlananlar çanta ve cüzdanlarda taşınırdı. Osmanlı padişahları ise düşmandan korunmak amacıyla savaşlarda üzerinde değişik duaların ve Kur’an’dan sûrelerin yazılı olduğu tılsımlı gömlekler giyerlerdi.