Anadolu’da eskiden korkulan, insanın başına yıkım getireceğine, insanı çarpacağına inanılan gizli güçlere “bizden iyiler” denirdi. Bunlar korkulan, kaçınılan güçlerdi. Adlarının anılmaması onlara karşı duyulan korkunun, kaçınmanın bir sonucuydu.
Eski Mısır, İran, Mezopotamya dinlerinde olduğu gibi Anadolu dinlerine göre de ölüm, ruh denen görünmez varlığın gövdeden ayrılmasıyla gerçekleşirdi. Gövde çürür, toprağa karışır ruh ise ya boşlukta ya da başka bir varlıkta (bitki, ağaç, hayvan) kendini sürdürürdü. Birtakım hayvanların, bitkilerin uğurlu, bir takımlarının uğursuz sayılması bu kötü ruhlarla olan ilgilerinden dolayıydı. Ölüleri kötü ruhlardan korumak için mezarlarına konan koruyucu araçların, heykelciklerin, öteberinin anlamı buydu.
“Bizden iyiler”in özünde birtakım yasaklar da vardır. Kutsal sayılan nesnelere, bitkilere, yapılara, yıkıntılara, doğa varlıklarına karşı yapılan bir saygısızlığın, onu yapana yıkım getireceği inancı; o varlıkları korumakla görevli güçlerin saldırmasından korkulduğu içindi. Böyle bir suçu işleyenin çarpılacağına inanılırdı. Bunun yapacak olan da ya koruyucu güç ya da saldırgan düşman ruhuydu. Kötü ruh bir düşman ruhu olabileceği gibi bir hayvanın ruhu da olabilirdi. Bu korkulan güçlere sonraları Anadolu halkı “bizden iyiler” deyiverdi.
Eskiçağ Anadolu dinlerinde tanrılar iyilik tanrıları, kötülük tanrıları diye ikiye ayrılırdı. İyilik tanrılarının buyruğunda iyilik güçleri, kötülük tanrılarının buyruğunda ise kötülük güçleri bulunurdu. Bu güçler sürekli bir savaş içindeydi. Bizden iyiler (korkulur güçler) kötülük tanrıların yönetimi altında bulunduğu için onlardan kaçınılır, iyilik tanrılarının (koruyucu tanrıların) güçlerine sığınılırdı. Bu tür tanrıların belli varlıklarda yansıdığına inanılıyordu. “Bizden iyiler”den korunmak için de bu tanrıların uğurlu sayılan yansıtıcılarından faydalanılırdı. İnsanlar bunları ya üzerlerinde taşırlar ya da evlerin belli bir yerine asarlardı. Boynuz, nal, kemik gibi nesnelerin evlerin kapıları üstüne asılması, muska yapılması bu eski çağ inancı yüzündendir.
Kaynak: “Bütün Yönleri ile Anadolu İnançları”, İsmet Zeki Eyuboğlu, 1974