Antik Yunan ve Roma mitolojisinde Müzler sanatın patroniçeleri olarak kabul edilen bir grup kardeş tanrıçaydı. Antik Yunan epik şiirleri genellikle şairin Müzlerden şiirsel ilham istemesiyle başlardı. Müzlerin kökenleri belirsizdir. Muhtemelen önce sadece şiir ve müzikle ilişkiliydiler. Ancak zamanla tüm sanat ve bilim dallarının tanrıçaları haline geldiler.
Müzler, Zeus ve Mnemosyne’nin (Bellek) kızlarıydı. Sayıları dokuzdu. Bu tanrıçalar başlangıçta kişiselleştirilmemişlerdi; dualar tüm Müzlere ediliyordu. Daha sonra her Müz’e bir isim verildi ve bir etki alanı atandı: Calliope – Epik şiir, Clio – Tarih, Erato – Lirik ve aşk şiiri, Euterpe – Flüt ve flüt çalma, Melpomene – Trajedi, Polymnia – Kutsal şiir, Terpsichore – Dans ve şarkı söyleme, Thalia – Komedi, Urania – Astronomi.
Her Müzün bir simgesi vardı. Bir Müz tasvir edildiğinde, onun hangisi olduğunu anlamak için simgesine bakmak yeterli olurdu. Örneğin, Urania’da bir küre, Thalia bir komedi maskesi ve Clio’da bir parşömen olurdu.
Yunanistan’da her dört yılda bir müzik yarışmasının da yer aldığı Museia adlı bir festival düzenleniyordu. Müzler birkaç kavramsal değişiklikle Romalılara da geçti. Müzlerle ilgili birkaç kelime birçok dile geçmiştir. Müze de bunlardan biridir. Müze kelimesinin kökeni, “Müzlerin koltuğu” anlamına gelen Yunanca Mouseion kelimesidir.